BAK YETER!
   
 
  TUVACA-HAKASÇA ALFABELERİ


TUVACA-HAKASÇA ALFABELERİ

1. Siler kaynâr bar çor siler? = Siz nereye gidiyorsunuz?

2. Siler kaynâr-la çoruksay-dır siler, ınâr bar men = Siz nereye git- mek istiyorsanız (ben de) oraya gideceğim.

3. Çâşkın hûñdan kudupkan ışkaş çâp tur = Yağmur bardaktan bo- şanırcasma (harf. "kovadan dökülüyormuş gibi") yağıyor.

4. Uluğ hünde çılığ bolur bolza hemelêr bis = Pazar günü (harf. "bü- yük günde") (hava) sıcak olursa kayıkla gezeceğiz.

5. Sêñ-bile kadı çorup şıdavastır men, çüğe dêrge ajılım dozulbân = Seninle birlikte gidemem, çünkü işim bitmedi.

6. Küzêr bolzuñca çuğâlâr men = İstersen, anlatırım.

7. Ol duğayın bis düün çuğâlaşkan bis = o(nun) hakkında biz dün ko- nuşmuştuk.

8. Zavottuñ medêzi şağda-la edipken bolgaş ajılçınnar çana bergen = Fabrikanın düdüğü çoktan öttü ve işçiler (evlerine) döndü(ler).

9. Ol kiji bolgançok-la ârıp turgan bolza-da, eki öörenikçi çorân = O, genellikle sık sık hastalanıyor idiyse de, iyi (bir) öğrenci idi.

10. Büğü deleğeyde dayın küzêr ulus çok = Bütün dünyada savaş iste- yen (hiçbir) ulus yok(tur).

Yukarıdaki Tuvaca cümlelerle bunların Türkçe karşılıklarından açıkça görüleceği üzere Tuvaca ile Türkçe arasında da karşılıklı anlaşılabilirlik oranı sıfırdır. Bazı cümlelerde geçen ulus, kiji (kişi), bis (biz), düün (dün) vb. gibi sesçe ve anlamca aynı ya da birbirine yakın bir-iki sözün Tuvalarla Türklerin anlaşmalarını sağlayamayacağı açıktır.

Tuva dili ancak Sovyet devriminden sonra yazı dili olabilmiş Türk diyalektlerindendir. 1959 sayımına göre 100.000 kişi tarafından konuşulan Tuvacanın dört diyalekti vardır: Orta, Batı, Kuzey-Batı ve Güney Batı diyalektleri. Yazı dili Orta diyalekt üzerine kurulmuştur. 500-600 kişi tarafından konuşulan ve bazı Sovyet Türkologlarınca Tofalarskiy Yazık (Tofa dili) diye adlandırılan Tofaca da Tuva dilinin bir diyalektidir.

IV. Hakasça-Türkçe deneyi

1. Çılığ kün polar típ, pís niyik tonanıp algabıs = (Hava) ılık (harf. "ılık gün") olur diye, biz hafif giyindik.

2. Sin çí parçazıñ ma? = Sen de gidecek misin?

3. Kün sıhhannañ per, pís pis kilometr irt pargabıs = Güneş doğdu- ğundan (harf. "güneş çıktıktan") beri, biz beş kilometre yol almışız.

4. Hacan toğıstı tôssañ, pís sınıhtirga kilerbís = iş bittiği zaman (harf. "ne zaman işi bitirirsen"), biz denetlemeğe geleceğiz.

5. Ol mağa köp çahşı nime it salgan = O bana çok iyilik (harf. "iyi şey") etmiştir.

6. Sírerge par kilerge miníñ mâm çoğıl = Size gelmek için vaktim yok.

7. Min kirek knigalarnı tap algam = Ben gerek(li) kitapları elde ettim.

8. Anıñ üçün ahça tölirge ayastığ = Onun için para ödemek yazık (olur).

9. Ol şkolanı am dâ tôspan = O, okulu henüz bitirmedi.

10. Min sírerzer tañda kilerbín, nêke = Ben size yarın gelirim, belki.

Bu Hakasça cümlelerin hiçbirisinin biz Türklerce anlaşılamıyacağı açıktır. Bir Hakasın da bu cümlelerin Türkçe karşılıklarım anlayamıyacağını kesinlikle söyleyebiliriz. O halde Hakasça ile Türkçe arasındaki karşılıklı anlaşılabilirlik oranı da sıfırdır ve Hakasça da bir diyalekt değil, akraba fakat ayrı ve bağımsız bir dildir. Bazı Türk dili bilginleri, çok heceli sözlerin sonundaki /g/ fonemini korumuş oldukları için, Tuvaca ile Hakasçayı bir gruba sokarlar. Bu doğru değildir. Çünkü Tuvaca ile Hakasça pek çok seslik (phonetic) farklarla birbirlerinden kesin olarak ayrılır: 1) Eski Türkçe /d/ fonemi Tuvacada korunduğu halde Hakasçada /z/ye dönüşmüştür: Tuv. adak = Hak. azah ("ayak"), Tuv. bedik = Hak. pözík "yüksek" (=Tü. büyük); 2) Eski Türkçe önses /ç/ fonemi Tuvacada /ş/ye, Hakasçada ise /s/ye değişmiştir: Tuv. şap- = Hak. sap- "dövmek", Tuv. sın = Hak. sın "gerçek"; 3) Eski Türkçe sonses /ş/ fonemi Tuvacada korunduğu halde Hakasçada /s/ fonemine dönüşmüştür: Tuv. baş = Hak. pas "baş", Tuv. beş = Hak. pis "5"; 4) Eski Türkçe ünlüler arası /ş/ fonemi Tuvacada /j/ye, Hakasçada ise /z/ye değişmiştir: Tuv. kiji = Hak. kízí "kişi", Tuv. ejik = Hak. ízík "kapı" (=Tü. eşik), vb. Bu gibi seslik farklara biçimlik (morphological) ve sözlük (lexical) farklar da eklenince Tuvaca ile Hakasça arasındaki karşılıklı anlaşılabilirlik oranı büyük ölçüde düşmüştür. Aynı anlamdaki birkaç cümle bu iki dil arasındaki farkı daha iyi gösterecektir:

Tuv. Kandığ amıdırap çor siler? = Hak. Haydi çurtağlapçazar? "Nasılsınız?"

Tuv. Çüğe ınçâr algırıp tur sen? = Hak. Noğa idi hıshırçazıñ? "Niye öyle bağırıyorsun?"

Tuv. Men öörenikser men = Hak. Min ügrenerge hınçam "Ben öğrenmek istiyorum"

Tuv. Kaş harlığ siler? = Hak. Nince çastığzar? "Kaç yaşındasınız?"

Tuv. Bejen harlığ men = Hak. İlíg çastığbın "Elli yaşındayım"

Tuv. Kırgan dep sanattınar eves siler = Hak. Apsah sanala çoğılzar "Yaşlı sayılmazsınız".

Yukarıdaki cümleler Hakasçanın Tuvacadan biçimlik ve sözlük bakım- larından da ne denli farklı olduğunu açıkça göstermektedir.

Hakasça da Sovyet devriminden sonra yazı dili olmuştur. 1926'da düzenlenen ilk Hakas alfabesi Kiril asıllı idi. 1929'da bu alfabe Latin alfabesi ile değiştirildi. 1939'dan sonra ise Hakasça yine Kiril alfabesi ile yazılmağa başlandı. Kısa aralıklarla yapılan bu alfabe değişiklikleri Hakasçanın yazı dili olarak gelişmesini biraz geciktirmişse de bugün Hakas dilinde oldukça zengin bir edebiyat meydana gelmiştir.

1970 sayımına göre. 67.000 kişi tarafından konuşulan Hakasçanın birçok diyalektleri vardır: Sağay, Kaç, Koybal, Beltir, Kızıl ve Sor. Yazı dili Kaç ve Sağay diyalektleri üzerine kurulmuştur.

III. Tuvaca-Türkçe deneyi

Fatih ÖZBAY
 
Myspace Stuff

Calendar Provided By : SeekCodes.com

TV
 
barış akarsu
 
Photo Sharing and Video Hosting at Photobucket
 
Bugün 8 ziyaretçi (8 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol